Bazı insanlarda günümüzde hadisleri itiraz etmedikleri halde islam alimlerinin verdikleri fetvalar üzerine fikir beyan edip kendilerince farklı çözümler bulmaya çalışmaktalar.
Mesela helal kesim et konusunu değinelim. Ayetleri, Hadisleri ve mezhepleri kabul ediyor ama et üzerine verilen fetvalarda çıkış yolları arıyor. Mazeretler bulmaya çalışıyor.
Sadece kuranı kabul ediyorum deyip ayetler üzerinde kendi görüş ve düşüncelerine göre hareket edenler gibi bu insanlarda hadisleri islam alimlerini kabul ediyorum deyip verilen hükümlerde kendi görüş ve düşüncesine göre yaşadığı biçime sokmaya çalışmaktalar.
Hadislerde ehli kitabın kestiğini yiyin diyor diye bütün avrupada kesilen etlerin yenebileceğini düşünmekteler. Ya da beyaz etteki helallik konusunun sadece kesimden ibaret olduğunu sanmaktalar..
Eğer sen bizzat keseni tanıyor ve hangi yöntemle kestiğini görüyor ve hadislerde geçenlere uygunsa evet gönül rahatlığı ile ehli kitapta olsa yiyebilirsin.. Ancak globalleşen dünyada keseni tanımıyorsan neye göre yiyeceksin?
Hele ŞOKLAMA yönteminin hukuken şart olduğu avrupa ülkelerinde eti nasıl tüketeceksin. Yerken besmele çekmek kurtarır mı seni?
İşte burada adamlar hristiyan yiyebiliriz diye kandıramazsın. Çünkü:
1. kesim yöntemleri hakkında bilgin yok
2. kesim yapılan ortam hakkında bilgin yok
3. kesen kişinin inanç yapısı hakkında bilgin yok. (Ya ateistse)
4. kesilen etin nerede depolandığı ve nasıl saklandığı hakkında bilgin yok
5. beyaz etlerde tüylerin yolum tekniği hakkında bilgin yok
6. ve hatta etin sana nereden hangi kanallardan geldiğini de bilmiyorsun
7. bunları denetleyen helal kesim denetleyici bir kurum yok
8. ve bu hassasiyetlere dikkat eden sana da et konusunda kefil olabilecek insan yok
Bu şartlarda bu eti sen nasıl yiyebilirsin? Aşağıdaki hadislerden yola çıkarak helal olabileceğinden nasıl emin olabilirsiniz:
"Aziz ve Celîl olan Allah'ın adı, her müslümanın kalbinde mevcuttur. Onun kestiğini yeyiniz" (Buhârî, Zebîrih, 9; Ebû Dâvûd, Sayd, 2; el Kasânî, a.g.e., V, 47; Mevsılî, cı. V, 9).
Aişe (r.a) şöyle demiştir: “Rasulullah (s.a.s)’e bir grup müslüman geldi ve dediler ki:
“Yeni Müslüman olmuş bir kavim bize et getiriyor. Keserken Alllah’ın ismini zikredip zikretmediklerini bilmiyoruz. Ne yapalım?”
Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.): “Siz Allahın adını zikrederek yeyin” buyurdu. (Buhari, Ebu Davud, Nesai, İbn-i Mace, Malik)
"Bugün size temiz olanlar helal kılındı. Kitap verilenlerin (Ehl-i Kitap) yemeği size, sizin yemeğiniz de onlara helâldir" (Mâide,5).
Bütün alimlere göre ayette geçen “taam-yemek” kelimesinden kastedilen, kestikleri etlerdir. Buradaki kastın ET olmadığını söyleyen alim yoktur.
İmam Taberi bu ayet üzerine şöyle diyor:
“Kitap ehlinin kestiğinin helal olabilmesi için Allah’ın ismini zikretmeleri şart değildir. Çünkü onlar Allah’ın ismini söyleseler bile, gerçek mabud olan Allah’ı kastetmezler.
Mesih’in babası veya Uzeyr’in babası olduğuna inandıkları Allah’ı kastederler. Gerçek mabudun ismini kastederek söyleseler bile, ehli kitab kafirlerin besmele çekip çekmemesi önemli değildir.” (Kurtubi Ahkamu’l-Kur’an c: 6 s: 52)
Yukarıda saydığımız 8 maddeyi tekrar okuyup üzerinde düşününüz. Helal kesim et konusu çok önemlidir. Hem sağlık hem inanç acısından en hassas olunacak konudur.
- sucuk alırken
- sosis alırken
- tavuk ve benzeri beyaz et alırken
- herhangi bir restauranttan yemek yerken
- döner, kebab, köfte vb. etli ürünleri tüketirken
- lahmacun, pide yerken
- kasaptan et alırken
adamların tipine dükkanların temizliğine bakmak yetmez. Hatta sadece adamlara sormakta yetmez. Millete bol bol at eşek etinin yedirildiği ülkemizde sizin yediğinin pidenin kıymasının içinde domuz etinin olmadığını kim ispatlayabilir ki?
kesinlikle güvenlir yer araştırılmalı emin olunduktan sonra yenmelidir. Heleki yolculuklarda tatilde turistlik yerlerde, otellerde farklı kaynaklarcada onaylatmadan kesinlikle hiç bir et ürünü dokunulmamalı yenmemeli..
Bunlar önemli konular. Boğazından gireni kontrol edemeyen kalbinden aklında fikrinden çıkanı asla kontrol edemez.
Devir oteldeki garsonun sözüne itimat edilip gönül rahatlığı ile etlerini tüketme devri değil. Sadece kendinizi kandırmış olursunuz. Sonrada afiyetle domuz etini eşek etini yersiniz..!
Globalleşen dünyada zanlarla tahminlerle et tüketimi yapılamaz.
yukarıdaki hadislerde gittiğin otelde kesilen eti ye, nerede kestiğini ne kestiğini bilmediğin kasaptan et al, tanımadığın restauranttan acılı adana ye diye bir ibare geçmiyor..
Ama bir çokları bu hadisleri okuduktan sonra amsterdamda berlinde viyanada ya da anadolunun bir sahil kasabasındaki turistik oteldeki köfteleri yiyebilmemize müsade edildiğini sanmaktalar.. ve sadece kendilerini kandırmaktalar.
Uyarması bizden.. Artık fetva verenler fetvalarını günümüz şartlarında insanların nasıl anlayacaklarını da düşünerek doğru cümleler kurmaları gerektiğini unutmamalılar.
Yenebilir derken bazen o insanlar gönül rahatlığı ile domuz eti at eti eşek eti yemelerinin kapılarını açtıklarını unutmamalılar.
Bir çok yerli alışveriş merkezlerinden et alınamaz. Migros, tansaş, carfour gibi yerlerden et alacaklar ise o etlerin HELAL olmama ihtimalinin yüksek olduğunu bilmeleri gerekir.
Helal yemek istiyorsanız, beyaz et ASLA alınamaz. Beyaz ette sadece kesim değil aynı anda tüy yolma tekniğide önemlidir..
bunları bilerek farkında olarak hareket etmeniz gerekmekte..