Empoze | Konular | Kitaplar

Siyaset ve ticarette sahip çıkma

Yaşadığımız hayatta çevremizde bazı insanlar basamakları daha hızlı tırmanır. Bunu anlamak ve çzömekte zorlanabiliriz. Perde arkasında dönen birşeyler vardır.

Bu yükselişi torpil olarak gören ya da hırsızlık çalma çırpma olarak görenler olabilir. Fakat torpil hak etmediğin yere gelmek o konumu işgal etmektir. Fakat bizim burada sahip çıkma diye tarif ettiğimiz şey, başarabileceğin yapabileceğin şeyi senden daha güçlü birisinin desteği ile daha hızlı ve kolay yapabilmendir.

Yani bir bilenin desteği, arka çıkması, yol göstermesi olmasa yıllar alacak mesafe bilgi, birikim ve tecrübe paylaşımı ile kısa sürede alınmasıdır.

Bu stratejik hamleler daha çok bir üst sınıftaki kişilerce alt sınıfta aranan şartlara uygun kişilere yapılır.

Çevremizde bunlara örnekler:

- Fabrikatör bir babanın oğlunun kendi seviyesindeki arkadaşlarına oranla babanın tecrübe ve bilgi birikimi ile hızlı ilerlemesi

- Öğretmen çocuğunun sınıftaki arkadaşlarına oranlara derslere daha fazla hakim olması..

- Dernek, cemaat, grup içinde yer alan kişinin oradaki hizmetleri sonucu yol gösterilmesi ile yıllarca ulaşamayacağı seviyeye daha kolay ulaşması

- Siyasete atılan bir gencin, eski bir siyasetci tanıdığı sayesinde bir çok kişi ile tanışıp geniş çevre edinerek basamaklarda hızlıca ilerlemesi

- Anne-babadan esnaflıkta yetişmiş kişinin para hesapları ve insan ilişkilerinde daha başarılı olması..

- Yeğen, kuzen, dayı, abi gibi başarı göstermiş birinin desteği ile asla kazanc elde edemeyeceği sahada cok güzel paralar kazanması

- Güvenilir olma özelliğinden dolayı sağlam dostluklar elde edip zirveye çıkması

- Arka destekle ekonomik kaygıdan uzak, ay sonu derdi, ev kirası ödeme derdi, geçim sıkıntı olmayan bir kişinin ya da öğrencinin bu süreci çok iyi değerlendirip aklını beyinini zekasını kullanarak daha köklü projelere imza atması, daha yüksek kazançlar elde etmesi gibi.. kendine olan güveni boşa çıkarmaması..

- Babanın güçlü bağlantılarını kullanarak en iyi yatırım yapılabilecek sahayı keşfedip o alandaki yatırımlarla büyük gelirler elde etmek

- Yurtdışında dev kurumların türkiyedeki yatırımları için onlarla aynı dinden ırktan veya inançtan olduğu için temsilci olarak seçilmesi ile o ülkenin en zengini haline gelmek

- iş kurması için, kendisine güvenen inan bir kişice sunulan bir fırsatla daha kısa sürede hayalindeki işi kurup büyütmesi..

vs. vs. vs.

Her biri farklı farklıymış gibi gözüksede burada vurgulamak istediğimiz noktayı tarif edebilecek ortak noktaları var.

Kendi imkanlarınla aylarca yıllarca mücadele ederek ulaşabileceğin seviyelere doğru köprüler kurarak daha kolay ve hızlı bir şekilde ulaşabilirsin..

Çalmadan, çırpmadan, kul hakkı yemeden, torpile ihtiyaç duymadan yine kendi alın terinle de olsa.. Bir bilenin desteğini alarak bunlar başarılabilir..

Kuyudan çıkabilmek için birinin el uzatması gibi..

Bu eli uzatan babamız olabilir, kardeşimiz olabilir, amcamız, dayımız, yeğenimiz, patronumuz, arkadaşımız, hocamız ya da bir kitap bile olabilir..

Sadece farkına varmak gerekir. Doğru insanlarla iletişime geçmek, bizim hedefimize uygun çevreler oluşturmak ve doğru yerde zaman harcamak gerekir.

Köyden çıkmış bir çocugun elinden tutup ona yol yolak gösterip hatta okutup iyi bir meslek edindirmek gibi..

Elimizde imkan varsa inanan gençleri sahip çıkmalıyız. Onlara rehber olmalıyız. Onlara model olabilmeliyiz. Onların daha iyi konumlara gelmeleri için gayret sarf etmeliyiz. Bunu başkaları zaten yapıyor. Kendi ideolojilerinde kendi düşüncelerinde olanlara öncelil veriyorlar. Onlara imkan sunuyorlar. Bir bardak suyu bile kendisi gibi inanana veriyorlar. Bu bir döngü.. Zincir halkası gibi.. Senin ideolojinde olanlar ya köleleşiyor ya da efendileşiyor.. Sonuc böyle oluyor..

Bencil olmamak lazım. Yol yolak gösteren sahip çıkanlara da arka dönememek ve sırtından vurmamak lazım. Ben zaten zekiyim, ben zaten yapardım, ben zaten yapacaktım, onu mu zengin edeyim, ben ondan daha iyi olmalıyım gibi şeytani ve nefsani tuzaklara düşmemek lazım..

Acziyetimizi fark etmeli, zayıflığımızı görmemiz lazım.. Sahip çıkan eli kırmamalıyız.. Sahip çıkmak üzere uzatılan elleri de boş çevirmemeliyiz..