Empoze | Konular | Kitaplar

Bilinçaltı ile nefsi ammare ilişkisi

tasavvufta nefis mevzusu çok derin işlenmiştir. 1820 li yıllarda batı dünyasında varlığı konuşulmaya başlanan bilinçaltı daha uhud harbinde efendimiz tarafından haber verilmiştir.

bilinç şuur ve zihin için akıl neyse bilinçaltı için de nefis (yada ruh) odur.

islamda akl kelimesi ile aynı zamanda bilinçte murad edilmiştir. akıl dendiğinde akıl etmek düşünmek fikir sahibi olmak anlamları da kast edilebilmektedir.

aynı şekilde nefs kelimesi ile kişinin benliği bilinçaltı da kast ediyor olabilir. tasavvuf nefsi ammareyi vahşi bir yabani ata benzetir. onun terbiye edilebileği ve kademe kademe evcilleştirilebilceğini vurgular. daha da önemlisi bunun nasıl yapılacağını da öğretir..

ençok yaptığımız hata ise bilinçaltının nefis, ruh ve manevi kalp ile karıştırılmamızdır. kalp yönetim merkezidir. bir makamdır. o yönetimde ya ruhunuz yer alır ya da nefsiniz..

ruh ile nefs arasındaki fark ise ruh yaratıldığında Allaha iman etmiş iken nefis sen sensin ben benim diyecek kadar küstahtır.

işte batılı bilinçaltı araştırmacıları nefsin bu küstahlığına kapılıp bilinçaltını ilahlaştırmaya kalkışacak kadar küstahlaşmaktadırlar.

nefis mevzusunu derinlemesine araştırabilirsiniz

---

Not: on ay önceki süreçte okudum bilinçaltı ile alakalı eserlerde anlatılanlar daha çok nefsi çağrıştırıyor olsada gerçek anlamda bilinçaltının kalp oldugu kanaatindeyim.

Geçen süreç içinde aslında bilinçaltı olarak tarif edilen şeyin KALP oldugunu fikrini benimsemiş durumdayım.

Batılıların nefsi ammare kontrolündeki kalbi anlattığı bir çok yazı acaba nefis mi diye sorgulatabilir..