Ben düşünmüyorum diyeniniz var mı? Düşünmeyen insan var mı? Arşimentin hamamda yıkanırken suyun kaldırma gücünü bulduğu saçmalığı gibi bize yutturulan en saçma tuzak içeren sözlerden birisi de düşünüyorum o halde varım sözüdür..
Arşiment uzun yıllar araştırma uğraş ve emek sonucu suyun kaldırma gücünü bulmuştur. Ve hiç bir kaynaktada hamamdan çıplak koştuğu yoktur. Fakat birileri bunu hikayeleştirmeyi seçmiştir. Ve hamam sahnesini uydurmuştur..
Düşünüyorum ve varım sözü de hayatı yaşamayı düşünce merkezine oturtmuştur. Varlığınla düşünceyi özdeştirmiştir. Yüzlerce tuzak tanım ve cümlelerden birisidir. Düşünmek bizin varlığımız değil sadece kalbimiz, midemiz, bağırsaklarımız gibi bize hizmet için var olan bir özelliğimizdir. Fakat kontrolden çıktığı an bizi esir alabilecek en tehlikeli silahtır.
Bilgisayarlar düşünür mü? Benim bilgisayar biraz düşünüyor desek nasıl bir algı oluşur zihninizde? Donmuş, yavaşlamış, yükü kaldıramayan bir bilgisayar.. Neyi düşünür insan? ya geçmişi ya geleceği.. Düşünmek insanı kilitler.. Dondurur. Kontrolsüz düşünce depresyon ve bunalımı tetikler..
Düşünme özelliğimizin ihtiyaç hasıl oldugunda kullanılması gerekir. Biz düşünen varlık değil çalışan gayret eden emek veren varlığız. Düşünce becerisi bir patoz ise sen onun için buğday saplarını atmadan ortaya bir ürün çıkamaz. Patoz boşu boşuna çalışmaya başlar ve bir süre sonra kendini yer bitirir..
Kaliteli bir düşünce için bilgiye ihtiyaç var. Araştırmaya, okumaya, emek vermeye ihtiyaç vardır. Düşünmeye harcanacak zamanı bilgi öğrenmeye ayırmak en sağlıklıdır.
Düşünmek seni şimdiden alır.. İçinde bulunduğun zamandan koparır başka bir yere götürür. Çok yogun düşünen insanlar odaklanamazlar. Odaklanma sorunu yaşamaya başlarlar. Konsatrasyonları daha cabuk bozulur. Zihnin kontrolü ellerinde değildir artık.
Düşünceleri üzerinde hakimeyet kuramayanlar başarılı iş çıkarmada performansından ödün vermeye başlarlar. Dikkat dağınıklını tetikler.
Belirli bir amaca yönelik planlı programlı düşünceler ise sağlıklı olanıdır. Eğer belirli düşünülmesi, tekrar edilmesi, öğrenilmesi, geliştirilmesi gereken şeyler yoksa düşünceyi serbest bırakmak.. Geçmiş yıllara dalıp gitmek, ya da gelecek hayallerinde kaybolup gitmek büyük tehlikelere gebedir.
Kuranı kerim okumak, zikir yapmak, salavatı şerife okumak düşünce esaretine karşı mücadeledir. Senin düşünceyi kontrol altına alabilmen için en iyi yöntemdir.
Namaz kılarken en sık yaşadığımız sıkıntılardan birisinin bin türlü düşüncenin zihne hücüm etmesidir. bu tuzağa düşen müslüman artık bedenen namaz kılsada zihnen namazını bozmuştur. Bugün düşüncelerine esir oldukları için yıllarca namaz kıldığı halde onun nimetlerinden hakkıyle faydalanamayan bir çok müslüman vardır. Namaza konsatre olamaz, yogun bir odaklanma gerçekleşemez. Sürekli zihni çarşıda pazarda başka yerlerdedir.
Ya da kuran okurken okumaya dalıp ağız ve göz otomatik okurken bilinç farklı alemlerde olabilir. Bilinci ve düşünceyi en hızlı toplama ve düşünceyi kontrol etme kuran okuma esnasında daha kolaydır. Bu da sizin düşünce üzerinde hakimiyet kurma yetinizi geliştirir.
Düşüncenin esaretinden kurtulmak bilinçli kalma becerisidir. Şuanda bilinçli olarak kalabilmektir. Tasavvufun temellerde bu vardır. Rabıta seni tamamen şu anda nuru ilahi ile tutmaya odaklar. Başka herşeyi zihninden çıkarmanı sağlar. Bu da düşünce üzerindeki hakimiyetini üst seviyelere çıkartır. Namazlarındaki huşuyu daha keskinleştirir.
Düşünce derinliği ve tamamen düşünce aleminde yaşamak bir esarettir. İnsan şeytanın vesvesesi, nefsi ammerenin telkinleri ile yüzleşir. Düşünce genelde nefsanidir. Geçmişte olanlarda kendini nefsini üstün çıkarma mücadelesi verir. Gelecekte ise nefsini daha iyi imkanlar şartlar hayaller üzerine yogunlaştırır. Ve nefsani istek arzularla doludur. Bunlar da insanı gerçeklikten uzaklaştırır. Sanal bir dünyada yaşamayı tetikler. Dünya yansa bitse haberin olmaz deyimi düşünceye esir olmuş insanlar için de kullanılır. Dalgın gafil içine kapanık vs.
Ders çalışırken, yeni şeyler öğrenirken, dikkat gerektiren bir çok noktlarda en büyük sıkıntımız kendimizi o an çalıştığımız derse veremememizdir. Öğretmeni tam konsatre dinleyemeyip farklı farklı düşüncelere dalıp gitmemizdir. Sürekli düşünceler tarafndan o anın bölünmesidir. Zihnimiz ve bilincimiz sürekli o an içinde bulunduğumuz şeyden uzaklaşmaktadır.
İşte düşüncenin esaretinden kurtulmak için verilen mücadele ve çaba bizleri an'da kalmayı öğretir. O anı maksimum düzeyde kavramamızı yaşamamızı ve hissetmemizi sağlar..
Şahı nakşıbend hazretlerinin zahirde halk ile batında hak ile sözü de bize çok şey anlatmaktadır. Düşünce esaretinden kurtulabilmek o tuzağa düşmemek için iç aleminde sürekli olarak HAK ile beraber olabilmek önemli bir ayrıcalıktır. Şu an nerede ne durumda olursan ol yüreğin kalbin bilincin Allah ile beraber olabilmesi. Bu bir ayrıcalıktır. Büyük bir avantajdır. Hayatın özünü kavramaya giden yolculuğun başlangıcıdır.
Kitap okumak, yeni bilgilerle meşgul olmak, sürekli zihni birşeyler öğrenmeye teşvik etmek düşünce hakimiyeti için yapılabilecek ayrı bir alıştırmadır. Zihin kısırdöngü düşüncelere aravermek zorunda kalır. Öğrendiği yeni bilgilere odaklanmak ve onları işlemek zorunda kalır.
Düşüncelerin esaretini fark etmek lazım. bir çok başarısızlığın altında bu esaret yatmaktadır. Çok düşünmek bir hastalıktır. Herşeyi kafaya takmak, en ufak şeyleri bile sorun haline getirmek bir hastalıktır. Olmuş bitmiş olayları sürdürmek bir hastalıktır. Gelecekte henüz olmamış şeylere sürekli düşünmek hastalıktır. Berrak, doğru, kaliteli düşünebilmek için kendinizi eğitiniz. Düşünme becerinizi verimli kullanmaya çalışınız. Olur olmaz herşeyi düşünerek bu yeteneğinizi öldürmeyiniz.
Arşiment ya da diğer yüzlerce bilimadamı, şairler, yazarlar, ressamlar düşünerek değil çalışarak emek vererek yıllarını ömürlerini vererek başarmışlardır. Sadece düşünmek hiç bir şey kazandırmaz. Amaçlar belirlemişler, hedeflerini koymuşlar ve mücadele etmişler.
Özetle durum budur..
Baktınız olmuyor düşüncelerinizi yazınız..