Empoze | Konular | Kitaplar

Facebook bilgi güvenliği paradoksu

Son zamanlarda kasıp kavuruyor.. Facebook bilgi güvenliği kasıp kavurması.. Tüm medyalar facebook'un seçimleri manipüle etmesi.. Hatta kazanamayacak birini kazandırabilme gücünü konuşuyor.

Elbette gerçeklik payları ve etkilerini tartışmayacağız burada.. Bigdate ile gelinen noktayı konuşmayacağız. Bambaşka bir bakış açısı sunacağım size..

Aslında hani soğuk savaş dönemleri vardı ya.. Hatırlarsınız.. Sovyetler amerika arası.. Önce aya ben gideceğim.. en cok nükler silaha sahip olacağım.. füze denemeleri gövde gösterileri. vs vs.

aslında bugün skandalmış gibi bize yutturtulan şey tıpkı bir soğuk savaş stratejisi gibi gövde gösterisidir. Sanki facebook deşifre olmuş gibi lanse ediliyor olsada.. Bu biz öyle düşünelim diye kurgulanmış müthiş bir holiwod sahnesi sadece.

Bilinçaltımıze ekilen tohum daha tehlikeli..

Türkiye 80 milyonmu.. diyor ki adam sizin 80 milyonunuzun en az 50 milyonu bizi kullanıyor. Tüm genç nüfusunuz neredeyse tamamıyla facebook kullanıyor. Ve biz 15 paylaşımla beğenmenle vs ile seni çevrendekilerden daha iyi tanıyorum.. 150 paylaşımınla ailenden.. 300 paylaşım beğeni.. takip izleme.. ya da geçirdiğin ayrı zaman dilimleri içindeki aktivitelerinle eşinden bile daha iyi tanıyorum..

hatta zaten 1000 etkişim yani.. sen 3-5 sene boyunca facebook whatsapp instagram twitter ya da google arama motoru kullandın ise.. bu tüm datalarla.. bu 5 senelik senin veribankanla seni senden milyonlarca kat daha iyi tanıyorum..

Sadece facebook değil internete girdiğin herşeyle.. ceptelefonu ile alo dediğin herşeyle.. hatta mahalle araları havaalanı alışverişmerkezi kameraları ile.. hatta cep telefonu konum sinyalleri ile..

aklına gelen herşeyle... artık sen benim kölemsin..

yat dediğimde yatar kalk dediğimde kalkarsın..

Senin 50milyonluk kitlen avcumda.. ve ben bununla hükümetler kurar.. hükümetler yıkarım.. ben bununla devlet kurar devletler yıkarım..

dünya benim avuclarımın içersinde..

aslında verilen tüm mesaj bu kadar basit. Ve insanların yıllardır söylediğimizde hadi ordan şehir efsanesi dediği şeyi bunlar mahkemeye temsilciler meclisine kongreye hesap verdirterek gerçekliğini beyinlere kazıyorlar..

aslında o davanın içeriği de uyduruk bir kaç şey.. kavramlar kelimeler gümbür gümbür ama olayın gerçekleşme şekli çok kolay tatlıya bağlanabilecek içinden sıyrılabilecek şekilde..

Amaa tüm dünyaya verilen mesaj, hey millet elimde bir bomba var.. adı atom bombası.. nükler silah.. yan bakana çakarım demek gibi bişi..

Sosyal medya bombası.. Sizi bağımlı yaptık. tüm halkınız kullanıyor.. Ve artık benim bu ürettim araçlar olmadan yaşamazsınız ve ben de bu araçlarla sizi istediğim gibi yönetirim..

bu mesaj verilmek isteniyor. hükümetlere gözdağı veriliyor. insanlara gözdağı veriliyor. toplumlara gözdağı veriliyor.

Suriye ve üçüncü dünya savaşı muhabbetleri sürecinde böyle bir tiyatro ise ilginç gelmiyor mu size..

türk-yunan uçakların it dalaşı gibi..

abicim hala patron benim diyor birileri..

yeni silahlarını kulaklarımıza fısıldıyor. adı facebook instagram whatsapp google vs. vs. vs. vs. özetle internet..

Burada bilgi güvenliği falan filan herşey hikaye.. eskiden ajanlarla yasadığı yollarla bu bilgiler toplanıyordu şimdi biz kendi ellerimizle gidip teslim ediyoruz.. adamlar da dev bir alt yapı kuruyor.. sadece fare kapanı gibi bekliyor.. gidelim bilgilerimizi dolduralım diye..

sonra da buradan istediği şeyi manipüle edebileceğini idda ediyor.

Bu sadece güç gösterisidir. Gövde gösterisidir.

Bu gövde gösterisinin derinliği gerçekliği sorgulanabilir. Ne kadar iddia edildiği gibi doğru sorgulanabilir. Lakin o kadar da basit olmadığını düşünüyorum. Hala 1-0 yenikler.. Doymayacaklar daha fazlasını isteyecekler..

Daha fazlasını..

Hepsi doğru lakin hiç biri gerçeği yansıtmıyor..

Konular