Empoze | Konular | Kitaplar

Sipariş üzere yazan yazarlar kadrosu

Şöyle düşünün, bugün yıllarca mühendislik vs okuyup bir meslek sahibi oluyoruz. Sonra dünya çapındaki firmalara iş başvurusu bulunup oralarda çalışmak için kendimizi geliştiriyoruz.

Dev otomobil firmalarında vs. bir yerlerde çalışmaya başlıyoruz..

Peki tersine bir şey düşünün. Nasıl dev otomobil firmaları var ve bu dünyaya araba pazarlıyorsa bunlar gibi dev fikir fabrikaları olduğunu düşünün..

Yıllarca edebiyat ve sanat alanında eğitim alıyorsunuz. Daha sonra bu firmalarda kariyer yapmaya başlıyorsunuz. Farklı kimlik, kurum ve dernek adları altında yapılanmış bu dev fikir fabirikalarında çalıştığımızı düşünsenize..

Araba yüzlerce binlerce parçanın bir araya gelmesinden oluşması gibi. İşte bu fikir fabrikaları da yüzlerce binlerce farklı alan ve dallarda bilgi ve fiki üretiyor.

Kendi ihtiyaçlarına uygun fikirler üretirken son kullanıcıyı yönlendirmek üzere fikirler de üretiliyor.

İşte yazarlar kadroları var.. Bu fikir fabrikası departmanlarında yeni tasarımlar üretiliyor. Halka nasıl bir konu üzerine yoğunlaştırmalılar kararlaştırılıyor. Sonra ilgili yerlere siparişler geçiliyor.

Bu fabrikalara bağlı çalışan yazarlar gelen siparişler üzerine araştırmalar yapıyor. Orada verilmek istenen mesajlara uygun şekilde kitaplarını dizayn ediyorlar.

Bir osmanlı tarihi kitabı içine, bir aşk romanı içine ya da bir dini kitap içine o fabrikadan tasarlanan fikirler serpiştiriliyor. Ya da bir haber, köşe yazısı, tartışma programı veya dizi sinama.. fark etmez..

Bugün kaçımız volkswagen fabrikasıan gitti? kaçımız BMW fabrikası içinde gezdi. Kaçımız mercedes üretim bandlarını canlı gördü?

Ama arabaları görüyoruz. hiç birimiz nasıl üretildiğini bilmiyoruz. Görmedik ama üretilmiş arabalar canlı olarak hayatımızda. Bunun gibi fikir fabrikalarını anlayabilmek algılyabilmekte zorlanabiliriz. Fakat eserleri ortada. Oralardan çıkan ısmarlama fikirler, ısmarlama düşünceler ortada..

Nasıl ki piyasada türlü türlü araba marka ve modelleri varsa, her biri farklı ülke ya da fabrikalarca üretiliyorsa fikirler de öyledir. Her birinin ülkesi ve fabrikası farklı olabilir..

Nasıl ki sen bugün hangi model arabaya biniyor yolculuk yapıyorsan aslında farkına varmadan araç olarak benimsediğin sahip olduğun fikirler de belirli mecralarca üretiliyor. Sana sunuluyor.

Anlı şanlı meşhur sandığın yazar senerist oyuncu bunlar işte o fikir fabrikaların paralı elemanları.. Lejyonerleri.. Ismarlama ile iş yapıyorlar. Ya da yaptıkları işler ile oraların dikkatine çekip kullanılıyorlar.

Elindeki kullandığın telefona bak, önünde duran bilgisayarı.. Evindeki beyaz eşyaya, üzeirndeki kıyafetlere bunların hepsi bir fabrikadan çıkıyor.. Acaba herşey bu kadar belirli merkezlerce üretilirken fikirler mi tesadüfen sana geliyor sanıyorsun?

Nasıl ki moda tasarımı vs varsa fikirleri de senin beğenebilmen benimsemen sahiplenebilmen üzere bunların tasarımcıları var.. Fikirlerin bile modası.. trendi var. Dönem dönem değişebiliyor..

Temel standart olan birşey var ki her fikir üretici seni kendilerine bağlamak istiyor.. Ve çok ciddi rekabetler var.

Hangi kitabı okuduguna dikkat et... hangi yazara takip ettiğine dikakt et.. hangi konularla ilgilendiğine dikkat et.. seni neler etkiliyor gözlemle..

Aslında hiçbirşey zannedildiği kadar masum değil.. Sipariş üzere yazan yazarlar kodrosu olduğunu bil.. Bunun üzerine biraz beyin cimnastiği yap.. Acaba yüzde kaçı yerli?

Kolay gelsin.. Bol şanslar

---
Bakınız:
- Fikirler ve fabrikalar