Empoze | Konular | Kitaplar

Durdurun dünyayı inecek var

Şu an hızla dönen dünya içinde yaşıyoruz.. Peki ya kaçımız bu dönüşün farkındayız? Herşey o kadar normal ve sıradan gibi değil mi? sabah oluyor güneş doğuyor ve sonra akşam oluyor batıyor..

Ama herşey bu hızla dünyanın dönmesi ile gerçekleşiyor.. Dünya da bir güneşin etrafında dönerken bazen sıcak bazen soğuk mevsimler geliyor başımıza..

Bakın hep görünen şekli canlanıyor zihnimizde..

Peki durdurun dünyayı derken hiç aklınızdan bambaşka bir dünya geçti mi? Biraz daha baside indirsek:

Peki ya durdurun şu otobüsü ben ineceğim? veya durdurun şu treni ya da durdurun şu uçağı vazgeçtim ineceğim diyebiliyor muyuz?

Şu an içinde yaşadığımız hayatta dönen öyle dolaplar var ki.. Ve biz bu dönen dolapların farkında değiliz. Tıpkı dünyanın döndüğünün farkında olmamız gibi. Biliyoruz ama anlayamıyoruz. Bir dönüş hissedemiyoruz. Çünkü o dönen dolapların bizzat içindeyiz..

Bazı dolaplar yüzyıl dönüyor. Bazı dolaplar yıllık dönüyor. Bazıları ise günlük dönüyor. Tıpkı dünyanın günlük kendi etrafında dönmesi, ayın bir ayda dünya etrafında dönmesi ya da dünyanın bir yılda güneş etrafında dönmesi gibi..

Bir şeyler birşeylerin etrafında dönüyor ama biz farkında değil ve dönüş ritmine uymakla meşgulüz..

Ya da bırakın o kadar büyük düşünmeyii en basidi kendi hayatımıza bakalım.. Kim herhangi bir yere kendine özel araçla gitmek istemez? ya da kendi uçağı ile.. Veya otobüsle çarşıdaki işini görmeyi mi isterdiniz? kendi aracınızla mı?

İzlediğimiz tvler, takip ettiğimiz sosyal medyalar vs aslında tıpkı otobüs tren gibi.. Sıkış tepiş tüm milletin zihni bilinçaltı orada yolculuk yapıyor. Ve kaptan nereye götürüyorsa yolunuz oraya gidiyor..

Kendinize özel araçla yolculuk yapmak ile bir toplu taşıma aracıyla yolculuk yapmadaki fark gibi. Toplumun çoğunlugu bilinçsel olarak kitleye uyuyor. Sosyal çevresine göre hareket ediyor. Canları ah bir kendi planım programım başarılarım olsa diyor ama zihinlerini o toplu taşıma operasyonlarından kurtaramıyorlar.. Sel gibi akıp gidiyorlar..

Zihinlerini bilinçaltlarını bu oprasyonlardan kurtaranlar işlerini kendi araçları ile görenler gibi.. Benzinlerini yani motivasyonlarını dolduruyorlar. Şöför koltuklarına oturup hedeflerine odaklanıyorlar. Ve gaza basıyorlar.. Belirli bir amaç uğruna yola koyuluyorlar.

Gereksiz duraklarda in kalk yapmıyorlar. Hiç gitmeleri gerekmeyen caddelerde sokaklarda dolanmıyorlar. Direk amaçlarına ulaşıp bir sonraki işlerine bakıyorlar. Büyük bir zaman tasarrufu..

Kazanç ve başarı..

İşte tekrar düşünmek lazım.. Durdurun şu dünyayı inecek var diyebilmek lazım.. En alt noktadan en tepeye dönen yüzlerce dolapları fark etmek lazım. Türkiye ile sınırlı kalmayıp uluslararası düşünebilmek lazım. Türkiye büyük resim için de kücük bir parça.. Dünya ekonomik dağılımı gözlemle resmi daha farklı görürsün. o gelir-giderler içindeki boyunun ölçüsünü görürsün..

Durdurun şu dünyayı demek, zihninde bilinçaltında sana yutturulmak istenen sanal bir dünyanın varlığını fark edebilmektir. Önemsiz şeylerin nasıl hayatın ne önemli şeyiymiş gibi sana inandırıldığını görürsün..

Sadece dünya kavramı ile meşgul edilip ahiret'i asla hatırlatmadıklarını görürsün.. Dönen çarklar sadece yalan ve palavralar üzerine kurulu oldugunu gerçekcilikten yoksun oldugunu görürsün.. Asıl gerçeğin yine insanın içinde saklı oldugunu görürsün.

Avutulduğumuzu bizi avuttuklarını uyuttuklarını.. Kandırdıklarını görürsünüz.. Bir devin neslin nasıl uyutulduguna şahit olursun. toplumun dinden imandan nasıl uzaklaştırıldığını.. Nasıl din iman düşmanı haline getirildiğini, nasıl önyargılar aşılandığını görürsün... Şahit olursun.. Devrüddecacileyi şahit olursun..

Konular